Netflix’in ‘The Eternaut’ dizisinde Arjantinli bir çizgi roman küreselleşiyor
REKLAM
Bir grup arkadaş, ev sahibinin sıcak salonunda kart oyunu oynarken elektrikler kesilir, cep telefonları kapanır. Ardından şehrin dört bir yanında, değdiği herkesi öldüren gizemli bir kar yağışı başlar. Hayatta kalmaya çalışan grup, zamanla yalnızca korkuyla değil, insanlığın kaderine dair derin bir farkındalıkla da yüzleşir.
Bu senaryo, Arjantin yapımı yeni bir distopya dizisi The Eternaut (El Eternauta)’ın çıkış noktası. 30 Nisan’da Netflix’te yayınlanan altı bölümlük dizi, klasik bir Arjantin bilim kurgu çizgi romanından uyarlanarak evrensel bir temaya, insan dayanıklılığına odaklanıyor. İspanyolca çekilen yapım, kısa sürede platformun İngilizce dışı diziler kategorisinde zirveye yerleşti. Netflix, dizinin ikinci sezonunu da onayladı, çekimlerin 2025’te başlaması planlanıyor.
Ancak The Eternaut, Arjantin’de çok daha derin bir noktaya temas ediyor. Efsanevi çizgi roman yazarı Hector German Oesterheld, orijinal grafik romanı 1957’de kaleme almıştı — yaklaşık 20 yıl sonra, askeri diktatörlük tarafından dört kızıyla birlikte “kaybedilmeden” önce.
Oesterheld’in torunu Martin Oesterheld, dizinin yaratıcı danışmanlarından biri olarak bu hikayenin mirasını yaşatıyor.
Kültürel mirasa sadakat, küresel başarıyla buluşuyor
Hollywood’dan gelen tekliflere uzun süre direnen Oesterheld ailesi, dizinin Arjantinli oyuncularla, Buenos Aires’te ve İspanyolca çekilmesinde ısrar etti.
Martin, “Dedem, felaketi New York’a değil, bizim tanıdığımız sokaklara yerleştirdi,” dedi.
Netflix’in Latin Amerika’daki büyüme stratejisiyle örtüşen bu yaklaşım, dört yıl süren yapım süreci ve 2.900 kişilik bir ekip sayesinde etkileyici bir prodüksiyona dönüştü. Dizinin Arjantin ekonomisine katkısı 34 milyon doları buldu.
Bilim kurgu uzmanı Martin Hadis’e göre, The Eternaut’ı evrensel kılan şey, “Yaşam ve ölüm, ışık ve karanlık, tanıdık olan ile yabancı olan” arasındaki karşıtlıkları yerel detaylarla harmanlaması: “Truco oyunu, mate içeceği, ender görülen kar… bunlar bu felaketi Arjantinliler için daha gerçek kılıyor.”
Geçmişle hesaplaşma, bugünün direnişi
Dizi, orijinal hikayeyi günümüze taşırken baş karakter Juan Salvo’nun geçmişine Malvinas Savaşı’nı da dahil ediyor. Salvo’yu canlandıran Ricardo Darin, karakterin diktatörlük döneminde yaşadığı travmaları taşıdığını söylüyor: “Malvinas hala kapanmamış bir yara. Bu yüzden dizideki yeri çok anlamlı.”
Aynı zamanda bu dizi, Arjantin’in ekonomik kriz ve siyasi gerilimle boğuştuğu Javier Milei döneminde halkta beklenmedik bir yankı buldu. Yapımın sloganı olan “Kimse bunu tek başına atlatamaz,” protestolarda bir dayanışma çağrısına dönüştü. Gösterilerde pankartlara yazıldı, gaz maskeleriyle sahneye taşındı.
Martin Oesterheld, “Madem kültürel fonlar kesiliyor, biz de kültürümüzü dünyaya taşıyarak yanıt veriyoruz,” diyor. “Bu dizi, az kaynakla çok şey başarma yeteneğimizi gösteriyor.”
Bilim kurgudan hafıza mücadelesine
Dizinin başarısıyla birlikte Buenos Aires sokaklarında Oesterheld ailesinin kayıp üyeleri için posterler belirdi. Böylece gerçek hikaye yeniden gündeme geldi: Oesterheld ailesinin dört kızı kaçırıldı, ikisi hamileydi. Bebeklerinin akıbeti hala bilinmezken, aile, çocukların kimlikleri değiştirilerek askeri ailelere verilmiş olabileceğinden şüpheleniyor.
Oesterheld’in torunu Martin, annesini büyüten büyükannesi Elsa’nın, Plaza de Mayo Anneleri hareketinin öncülerinden biri olduğunu hatırlatıyor. Bugün hala torunlarını arıyorlar.
Dizinin etkisiyle kayıp torunlara yönelik kamuoyu ilgisi yeniden canlandı. Gelen mesajlar, telefonlar ve e-postalar yeni sorular doğurdu. Bazıları kendi kimliğini sorgulamaya başladı.
“‘The Eternaut’ yaşayan bir hafıza,” diyen Martin şunları da sözlerine ekledi: “Bir bilim kurgu hikâyesinden öte, kuşaktan kuşağa aktarılan bir toplumsal vicdan. Bundan daha güçlü bir mesaj olamaz.”
Haber Kaynak : TR.EURONEWS.COM
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
